Galatasaray İçin Harry Kewell

"Harry Kewell’a henüz kontrat yenilemek için teklif yapmadık, teknik heyetimizin raporu doğrultusunda Dünya Kupası’nın ardından kendisiyle görüşeceğiz"


Yukarıdaki cümle Galatasaray’ın transferden sorumlu başkan yardımcısı Haldun Üstünel’e ait. TFF kayıtlarına göre sözleşmesi 31 Mayıs’ta sona erecek ve Galatasaray’dan fiilen ayrılıp serbest bir oyuncu olarak Dünya Kupası’nda yer alacak olan Harry Kewell’ın tekrar Galatasaray’a dönme ihtimali nedir? Bence yok denecek kadar az. Bu açıklama Galatasaray’ın 
Daddy Cool‘u tamamen gözden çıkardığının resmidir. Peki bu ne kadar doğru?

Harry Kewell, Galatasaray’a geldiğinde Premier Lig uzmanı arkadaşımız 
Salih‘le sohbet etmiştim ilk olarak. Onla konuşurken ortaya çıkan ortak fikir 25-30 maçın üstüne çıkarsa kârlı çıkanın kesinlikle Galatasaray olacağıydı. Oldu da. Avustralyalı yıldız, ilk sezonunda Galatasaray’la 23 lig, 6 UEFA Kupası karşılaşmasına çıktı ve 12 de gol kaydetti. Geçen sezonu kariyerinin genelinde forma giydiği sol kanadın aksine sağda görev aldığını da hatırlamak gerekiyor.

Bu sezon ise Frank Rijkaard’ın gelişiyle birlikte üçlü forvetin solunda görev alan ve forvetlik vasıflarını göstermesi daha çok istenen Kewell, sezonun ilk yarısında takımın en iyi birkaç oyuncusundan biriydi. Sağa yatan sistemle topla çok gözükmese de ceza sahası aksiyonlarında bir adım öne çıktı, Milan Baros’u tamamlayan isim oldu. Liverpool’un 2005’teki 3-3’lük efsanenevi Şampiyonlar Ligi finaline çıktığı forvet ikilisi tekrar Galatasaray’da vücut buldu. Bence Galatasaray için sezonun bittiği an olan Kadıköy deplasmanının 1. dakikasında Milan Baros’un sakatlanmasından sonra sorumluluk alan, bir adım öne çıkan isim yine Kewell’dı. Fenerbahçe maçına kadar gol rekorunu kıracağı iddia edilen takımın gol kısırlığına düştüğü ilk yarının ikici bölümünde atılan gollerin birçoğunda imzası vardı. Bu dönemde oynanılan 7 maçın 5’inde gol attı bu büyük adam. Gerisi ise kendisinin çok da bir şey yapamadığı tatsız bir hikaye…

Orduspor maçında sakatlanan ve Mart ayına yetişeceği düşünülen Kewell’ın sahalara dönüşü Mayıs ayında son kale olan lige de havlu atılmış biçimde çıkılan İstanbul BB maçıydı. Bir anlamı yoktu elbette bu dönüşünün, ikinci yarı Galatasaray için olduğu kadar onun için de kayıp geçmişti. Bunda payı var mı, pek sanmıyorum lakin gözden ırak, gönülden de ırak derler. Hakikaten öyle. Sakatlanmadan bir gün önce ona tapınan insanların birçoğu şu günlerde onun yolcular listesinin başında olması gerektiğini söylüyor. Niye?

Dünya Kupası’nda oynayabilecek olması mıdır bizi rahatsız eden? Adam beklenenden geç iyileşti diye sırf bizim gönlümüz olsun diye kariyerinin tekrar diriltmişken Dünya Kupası’nda oynamayacak mı bu adam? Klasikleşmiş tabirle ‘Hagi’den sonra’ kalıbına gerçek anlamıyla uyan, bize o temiz duyguları yaşatan adam Kewell’ın ta kendisi değil mi? Boşuna mı haykırdık bu adamın adını Ali Sami Yen’de iki yıl boyunca? En azından ben boşuna haykırmadığıma inanıyorum ve bir sene daha sakat kalacağını bilsek bile kulübün Harry Kewell’a belli ölçülerde bir kontrat önermemiz gerektiğini düşünüyorum. Yanlış mı düşünüyorum?

Galatasaray’ın bu duruşu göstermeye bence ihtiyacı var. Sahada aynı rolü biçmek, aynı sayıda sıfırlı kontrat önermek zorunda değildir Galatasaray, bu "ahde vefa"nın her zaman abartılı bir kavram olduğunu düşünmüşümdür ama "Seni biz bir salalım. Sakat olup olmadığını, görelim, sonra…" demek en hafif tabirle saygısızlıktır. Bence. Hani sırf Bordeaux’ya attığı o inanılmaz golde bize yaşattıkları, tanımadığım heriflerle sarma dolaş olmamı yaklaşık bir dakika sonra farketmemi sağlayışı yeter ama önce Galatasaray yönetimi ve kulübü önce kendi kimliği için bu yanlıştan dönmelidir. Galatasaray için Harry Kewell…

Yorum bırakın